Gayrimenkulün Enflasyona İhtiyacı Var
Piyasalarda yüksek enflasyon ateşinin bakar aylarında düşüşe geçeceği söylemi ihtiyatlı beklenti oluştururken aktörler pozisyon almaya başladılar. Dövizde özellikle Amerikan Doları yükselişine para politikalarıyla set vurulması iyimserlik sağladı. Özellikle gıda fiyatlarındaki artışlar can yakmaya devan ediyor. Yüzde 36 Enflasyonun maalesef inandırıcı görülmediği aslında daha yukarıda olduğu piyasada görülüyor. Paranızı korumada emlak yatırımı güvenli sığınak oldu. Yerel Marmaris emlak konut piyasasında sonuçlarını izliyoruz. Marmaris Gayrimenkul pazarı faiz oranlarında gerilemenin canlılık sağlayacağı beklentisinde. Emlak, Metropol alanınıza bağlı olarak ortalama değerinde ortalama düşüş gördüyse buna durgunluk denir. Ekonomide durgunluk, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesindeki düşüştür. Durgunluk, özellikle satın almakta uygun konut fiyatına ihtiyaç duyan yeni piyasa alıcılarına, herkese mutlaka kötü değildir.
Tüketici Fiyat Endeksi
Sonuçta istikrarlı piyasa ekonomisi fiyat istikrarı amacına yönelik çaba gösterir. Gayrimenkul genellikle enflasyon oranını karşılar, hafifçe geçer. Durgunluğun tersidir. Normalde Tüketici Fiyat Endeksi adı verilen halka açık bir endeksin kullanımıyla ölçülür. İstikrarlı Emlak piyasası tipik olarak uzun yıllar sürer. Neredeyse her zaman durgunluğu izler. Aslında, yedi ila on yıllık döngüler içindeki yılların büyük kısmı, istikrarlı Emlak Piyasasını temsil eder. Bu nedenle, taşınmazlardaki tarihsel yıllık değer artışının fazlası, enflasyon düzeyinde, hemen üzerinde değerleme artışlarına sahiptir.
Emlak Piyasası
İş insanları, muhtemelen istikrarlı, öngörülebilir. Her yıl değeri artan yatırımlar arıyor. Tutucu yatırımcı, biraz tahmin edilebilir sonuçlarla istikrarlı gelecek sağlayan Emlak piyasası döngüleri sırasında satın almayı düşünmek zorundadır. Önümüzdeki yıllar boyunca böyle pazarın var olması muhtemeldir. Piyasaya ne zaman gireceğinizi merak edenler, dipten satın almanın zamanını bekler. Kendilerini tutucu düşük riskli yatırımcı piyasaya girmelidir.
Yüksek Enflasyon
İş haberlerinde, medyada, piyasalarda yüksek enflasyon standart konuşma unsuru haline geliyor. Nedeni, para politikalarının gevşetilmesinin, yani aşırı devlet harcamaları, nakit basıp bankalara, özel sektöre verilmesi, teşvik sağlamak amacıyla devlet borcunun arttırılması vergi mükellefi üzerinde ciddi mali yük oluşturmasıdır. Mali yük, parasal genişlemeyi ödemek üzere alacaklılardan borç aldığımızda yaratılır. Hazinenin halka, yabancı ülkelere teklifleri yoluyla parayı artırıyoruz.
Borçlanma
Devlet borçlanmasının bireysel borçlanmadan farkı yoktur. Ne kadar çok borç alırsanız, o kadar çok risk alırsınız. Alacaklılar, borcunuzu geri ödeme kabiliyetinize az güvenirler. Riskli borçlu daima yüksek faiz oranları ödemek zorundadır. Ekonomistler alacaklılara faiz oranlarını artırmak zorunda kalacağına, böylece neden olarak tüm para sistemimizi etkileyeceğini söylüyorlar.
Para Birimine Güven Unsuru
Temel nedenlerinden biri, Ülke para birimine güven eksikliğiyle ilişkilidir. Yabancı alacaklılarımız kendilerine ödediğimiz faiz oranını artırmamızı istediklerinde bunun gerçekleşmesi mümkündür. Buna karşılık vergi mükelleflerinden tahsil etmesi gerekecektir. Artan fiyatlar tüketim mallarında büyük artışlara neden olabilir. Böylesi dönemde tipik tüketici fiyat artışlarını karşılayamaz. Sonuç olarak, satın aldığımız ürünlerde pahalı fiyatlar, gayrimenkul faiz oranları, mal ve hizmetlerde nispeten az gelir elde ederiz.
Yüksek Enflasyon Gayrimenkul Yatırımcısını Olumsuz Etkiler mi?
Ekonomiyi yakından izleyenler gibi, yükselen enflasyon bekleyen korkutucu söylemlere katılmıyoruz. Çünkü diğer ülkelerin genel anlamda ülkemiz gibi sıkıntılı durumda olmalarıdır. Beklenenden ılımlı, muhtemelen yükseliş görmemiz mümkündür. Faiz oranlarının artacağı, yatırım amaçlı gayrimenkul almaya karar verenlerin sadece çok faydalanacağı anlamına gelir.
Sonuç
Gayrimenkul, enflasyon riskinden korunmaya sahip varlık sınıfından biri gibi kabul edildiğini biliyoruz. Yani mülk sahibi insanlar takdir göreceklerdir. Sabit faizli kredileriniz varsa borcunuz artmaz. Finansal oranlarınız iyileşir. Harcamalarla birlikte kiralar artış gösterebilir. Ancak kötüsü, faiz oranları alıcılara göre çok gerilemediğinden mülkünüzün tasfiyesi zor hale gelmektedir. Genel anlamda, kısa vadeli etkiler gayrimenkul sahipleri için genellikle olumludur. Uzun vadede, tüketici üzerindeki baskı, sonuçta herkes için kötü olan ekonomik karmaşa yaratacaktır.
İrtibat: 0532 312 01 16